"Son hafta maçına şampiyon olarak sahaya çıkan Bayern Münih, Augsburg engelini de aşıp, dokuzuncu kez üst üste Bundesliga tepsisini havaya kaldırıyordu. Satırlarımıza son verirken 2021-2022 sezonunun daha çekişmeli şekilde geçmesini temenni ediyoruz."
Evet muhtemelen Bundesliga son hafta maçlarının ardından spor yazarları buna benzer yorumlar yaparak sezona veda edecek. Zira sonunda ne olacağını bildiğimiz bir sezona daha başlattı bizi Bayern Münih. Sahi bu bir başlangıç mıydı? Bu takımı en son görmemizin üstünden daha 25 gün geçmişti neticesinde. 25 günün ilk haftası çeşitli kutlamalar ve zafer sarhoşluğuyla geçti desek, ikinci haftayı tatilde, deniz kenarında dinlenerek geçirdiler diye düşünsek sadece 10 günlük yeni sezon hazırlık dönemiyle Schalke'ye 8 gol atmak kazanılabilecek her şeyi kazanmış, varılabilecek en üst mertebeye olabilecek en destansı şekilde ulaşmış bir takım için bile fazla sanki. Eğer ki hayatınızda belirlediğiniz bir hedef için mükemmeliyetçi bir anlayışa sahipseniz, o konuda en iyi olmak isteyen biriyseniz, kişisel gelişim kitaplarından kafanızı kaldırıp Bayern Münih'in Hansi Flick sonrası dönemini incelemeniz daha iyi sonuçlar verecektir büyük olasılıkla.
Sanırım 150 yıla yaklaşan futbol tarihinde hiç bir takım Bayern Münih'in son hali kadar dominant olamamıştır. Alman futbolundaki bariz üstünlüğüne, rakipsizliğine zaten alışkındık ama özellikle pandemi sonrası halleriyle sanki liseli bir öğrenci grubunun ilkokul öğrencileriyle maç yapar gibi güç farkı oluşturması irdelenmesi gereken bir olay. Schalke her ne kadar kötü günler geçiriyor olsa da köklü geçmişiyle birlikte Bayern Münih'i zorlayabilecek bir kaç kulüpten biri en nihayetinde. 2000'lerde çekişmeli maçlarına, şampiyonluk yarışlarına tanık olduğumuz iki kulüp arasında artık bir uçurum söz konusu. Gelsenkirchen ekibinin son galibiyetinin üzerinden 10 yıl geçtiğinin, 3-5 farklı Bayern galibiyetlerinin sıradan hale geldiğinin farkında olsak bile bir açılış maçında 8-0'lık sonuç beklenmiyordu açıkçası.
Kiralık sözleşmesi biten Coutinho ve Perisic'in gitmesi, yıllardır görevini layığıyla yerine getiren Thiago'nun Liverpool'a transfer olması, Alaba'nın sözleşme sorunu yaratması nedeniyle kafalarda bir soru işareti vardı sezon adına ama Bavyera ekibi bunu daha ilk maçın 10 dakikası içerisinde silip, attı. Oyuna etkili başlayan ve ilk pozisyonu üreten Schalke, bir nevi yanan sobaya odun atmış oluyordu. Son zamanlarda sağ bek görmeye alıştığımız Kimmich, Thiago sonrası esas yeri olan merkez orta saha rolünde oyuna başlamış ve bu görev için biçilmiş kaftan olduğunu göstermişti. Futbol tarihine geçen bir başka maestro Xavi'nin en efsane olduğu günlerden bir kesit sundu Kimmich Allianz Arena'da. İleriye attığı her uzun topta Gnabri ve Sane'yi gol pozisyonuna soktu. Manchester City'de kendini dünya starı seviyesine yükselttikten sonra ülkesine dönen ve zamanında reddettiği Bayern Münih'e bu kez hayır diyemeyen Sane, yeni takımının formasını giydiği ilk resmi maçında eski takımına karşı muazzam bir performans sergiledi. Bu kadar cuk oturan bir transfer son yıllarda pek görmemişti futbolseverler. Leroy Sane sanki yıllardır bu kulüpte oynayan Thomas Müller gibi özdeşleşmişti.
Müller'in yine çok fazla görünmeden 1 gol, 1 asist ürettiği gol furyasında, Lewandowski sadece penaltı ile ağları görebildi. Tıpkı 8-2 biten Barcelona maçında olduğu gibi 8-0'lık bir maçta da sazı eline almayan Polonyalı yıldız, bir de sezon normallerinde oynayabilse çift haneli skorlar görmesi çok olasıydı Barca ve Schalke'nin. Yine de Müller'e attırdığı goldeki pas stiliyle en klas 10 numaralara taş çıkartmayı ihmal etmedi. İki maçın da seyircisiz, sıfır atmosfer altında oynandığını da hesaba katarsak taraftar etkisiyle coşmasına alışkın olduğumuz bu takımı bir de seyircili bir Allianz Arena gecesinde hayal etmesi bile ürkütücü. Ancak kabus dolu bir gece geçirdiğini tahmin ettiğimiz milli oyuncu Ozan Kabak'ın sabah uyandığında Liverpool'a transfer ihtimalinin belirmesi onun adına mutluluk verici. Tarihi farka rağmen partneri Stambouli ile birlikte direnç göstermeye çalışan Ozan'ı bu kötü takımdan çekip çıkartırsa Liverpool her iki taraf için de güzel şeyler olacak gibi görünüyor. Van Dijk-Ozan tandemiyle Liverpool, eşleşmesi halinde dur diyebilecek nadir takımlardan biri olur Bayern Münih'in Şampiyonlar Ligi yolunda.
2015 yılında alt ligden aldığı Huddersfield'ı Premier lige çıkaran, ilk sezon ligde tuttuktan sonra ikinci yılında tarihin en kötü performanslarından birine imza atarak küme düşüren David Wagner, buna rağmen büyük umutlarla geldiği Schalke'de yine iyi bir başlangıcın ardını getiremedi. Bu kadar dibe vurmayı asla haketmeyecek büyüklükte bir kulüp olan mavi beyazlılar, acilen bir kan değişikliğine gitmezse kendisine yakın büyüklükteki kulüplerden olan Hamburg, Stutgart, Nürnberg ve Werder Bremen'in düştüğü durumlara düşebilir.
Rekabetsizliğin hat safhaya ulaştığı bir lig olan Bundesliga değerini kaybediyor maalesef. Bayern Münih'in biraz sallandığı zamanlarda izlemesi keyifli olan bu ligi tekrar eski günlerdeki gibi birbirine denk takımlarla görsek iyi olacak tabi ama şu anki Bayern Münih'i de izlemek, tarihe tanıklık etmek hoş bir duygu. "2020-21 sezonu dün akşam itibariyle başlayan Bundesliga aynı zamanda Bayern Münih'in şampiyonluğuyla dün akşam itibariyle sona erdi." desek hata yapmış olmayız. Zira bu takımın talimatlara uygun hareket etmesi, gerekli prosedürleri yerine getirip sahaya çıkması yeterli olacak gibi duruyor şampiyonluk için.
Yorumlar
Yorum Gönder