2010'lu yılların başlarında Balotelli ismini duyan her futbolsever kısa süre sonra bir süperstar izleyeceğini düşlerdi ama öyle olmadı. Ne Inter, ne Manchester City ona yaptıkları yatırımın karşılığını bir türlü alamadı. Liverpool taraftarı için performansı hayal kırıklığından ötesiydi. İtalyan Milli takımında ise Euro 2012 haricinde var olamadı desek yeridir. Sahadaki hırçın halleri, özel hayatında yaptığı çılgınlıklarla birleşince istisna dönemler hariç beklentilerin altındaydı Balotelli. Milan ve Nice günlerinde nispeten başarılı olan Süper Mario, Türk basınında yıllardır transfer manşetlerinin vazgeçilmez öznesiydi. En sonunda beklenen transfer oldu belki ama finali biraz ters köşeye yatırdı. Balotelli'nin ikametgah adresinde İstanbul değil Adana yazacak bundan böyle. Üstelik komşularında biri belki de Belhanda olacak. Zira Nice takımında 1 sezon birlikte forma giyen bu ikili Fransa'nın güneyinde uyumlu bir ikili olarak görev yapmış ve kırmızı-siyahlı ekibi lig üçüncülüğüne ulaştırmışlardı. Galatasaray'da 4 yıl geçiren Belhanda zaman zaman yüzleri güldüren performanslar sergilese de çoğu kez taraftarın sinir sistemini zorlamıştı. Yine de bu ligin orta sıralarını hedefleyen Adana Demirspor için kapasitesi üst düzey görünüyor. Yeniden buluşan Belhanda-Balotelli ikilisine Adana'nın ünlü Portakal Çiçeği Festivalinde kebap yerken denk gelirsek şaşırmayacağız. Kimbilir belki henüz yeterince hararetlenmeyen transfer mevsimi bitene dek yanlarına bir kaç yıldız isim daha eklenecektir. Disiplinsizliği ile nam salan bu ikili çılgın Adana Demirspor taraftarıyla bütünleşebilirse ortaya etkileyici bir hücum gücü çıkabilir. Süper Lig'e yeni çıkan bir takım için fazlasıyla heyecan verici olacaktır bu sezon.
Dile kolay çeyrek asırdan artı 1 yıl fazla yani 26 yıl geriye gitmek gerekiyor Adana Demirspor'un Süper Lig'de yer aldığını görmek için. O gün Adana sokaklarında top oynayan çocukların şimdilerde kendi çocukları oynuyor belki de. Her ne kadar şehrin diğer takımı Adanaspor bir kaç sezon Süper Lig'de yer almış olsa da Adana Demirspor'un yeri farklı bu sıcak memleketin insanları için. Bu öyle bir sevgi ki tam kapanmanın hüküm sürdüğü günlerde kazanılan şampiyonluktan sonra sokağa çıkma yasağına aldırış etmeden, her türlü cezayı ve salgın tehlikesini göze alıp çılgınca kutlamalara katılmak anlamı taşıyordu taraftarı için. Ne de olsa 26 yılın özlemi, birikmişliği vardı içlerinde. Hem de trajedilerle geçen bir 26 yılın.
Trajedi ve hayal kırıklığı özellikle son 10 yılda yakasını bırakmadı kulübün. Bu süreçte tam 4 kez Süper Lig'e yükselmek için playoff oynasalar da hepsinden hüsranla ayrıldı lacivert-mavililer. 2 kez final, 2 kez yarı finalde kaybeden kulüp, Tff 1. Lig'e yükselebilmek için de 3 Playoff kaybettiği için "Acıların Takımı" olarak adlandırıldı. Çok sevdikleri Müslüm Baba'nın "Kaç kadeh kırıldı" şeklinde başlayan "Unutamadım" şarkısı tezahüratlarına konu oldu, statta hep bir ağızdan söylendi. Çok istemelerine rağmen bir türlü elde edemedikleri şampiyonluğa özlemleri yoldaşları olarak gördükleri Liverpool'un Premier Lig hasretiyle benzeşti. Onlar geçen yıl bu zamanlar 30 yıllık hasreti bitirirken, Adana Demirsporlulara da bu yıl nasip oldu şampiyonluk. Salgın döneminde bu mutluluğa ulaşmak iki takımın ortak kaderiydi belki de.
Adana Demirspor adına saha içi trajediler çoktu belki ama hiçbiri 2010 yılında intihar eden başkan Bekir Çınar kadar derinden etkilemedi camiayı. Batma noktasına gelen kulübün tüm borçlarını üstüne alıp intihar etmek herkesin göze alabileceği bir şey değildi, Bekir Çınar aldı. Keşke almasa ve başka bir yol deneyip dün akşamki kutlamalarda o da olsaydı demek istiyor gönül ama merhumun Adana Demirspor sevgisi karşısında saygıyla eğiliyoruz. Hayattayken taraftarın sesi olmuş, kulübün sol görüşe sahip ideolojisine en yakın takım olan Livorno ile dostluk maçı düzenlemişti. Ünlü Çav Bella marşı o gün bir başka okundu Adana'da. 1940 yılında TCDD işçileri tarafından kurulan kulübün sevdalıları dedelerinden aldıkları mirası her daim hayat görüşleriyle ortak paydada buluşturan kişilerden oluştu. Kuruluş hikayesi devletin silah altındaki gençler dışında orduya hazır bireyler yetiştirilmesi amacıyla çeşitli kuruluşların spor kulübü kurması yasasına dayanıyordu. 500 kişiden fazla personele sahip TCDD bu yasa doğrultusunda bazı şehirlerde spor kulüpleri kurarak orduyu olası bir 2. Dünya Savaşı tehdidine karşı hazırlıyordu. İşte bu biraz da mecburiyetten kurulan ve adına "Demirspor" denilen kulüplerin en büyüğü Adana Demirspor oldu. Diğer Demirspor'lar adını şehrinden alan kulüplerin gölgesinde kalırken Adana'da durum farklı oldu. Turuncu-beyazlı Adanaspor Süper Lig'de daha fazla boy gösterip, başarı elde etse de Adana sokaklarının geneli lacivert-maviden vazgeçmedi.
Renklerden ve şampiyonluk inancından vazgeçmeyen biri daha vardı: Samet Aybaba. Kulübün son Süper Lig macerasında henüz çiçeği burnunda bir teknik adam olarak görev alan Aybaba, 26 yıl sonraki zaferin de baş mimarı oldu. O sezon takımın küme düşmesinde kendini sorumlu hissetmiş olsa gerek tekrar döndüğü memleketinin takımında bu kez neredeyse hiç hata yapmadı. Lider Giresun'un 12, ikinci Samsun'un 8 puan gerisinde 4. Sırada devraldığı takımı şampiyonluğa ulaştırdı. Oynanan 12 maçta alınan 10 galibiyet 2 beraberlik rakiplerin de takılmasıyla birleşince hasret sona erdi. Bu yolda küme düşmesi kesinleşen Eskişehirspor'la berabere kalmak taraftara "Yine mi" sorusu sordursa da bu kez kararlıydı Demir Yumruk. Son hafta biraz da çekinilerek gidilen İzmir'deki Menemenspor deplasmanı beklenilenden kolay geçince yılların bahtsızlığı da bitirilmiş oldu.
2018 yılında kulübün başına geçen Murat Sancak, geçtiğimiz aylarda kulübün şirketleştiğini açıkladı. 1940 yılında işçiler tarafından kurulan ve sürekli işçi takımı olmakla övünen "Mavi Şimşek" Adana Demirspor'la şirketleşme hamlesi ne kadar bağdaştı bilinmez ama bu sayede daha fazla bütçeye sahip olacak ve muhtemelen Süper Lig'de kalıcı hale gelebilecekler. Adana takımının Siirtli bir başkan tarafından yönetilmesi, Ethem Sancak'ın kuzeni olan Murat Sancak'ın iktidara yakınlığıyla bilinmesi bazı Demirspor taraftarının karşı çıktığı bir durum ama kazanılan başarı sayesinde şu an için işler süt-liman gibi görünüyor.
Geçtiğimiz yaz Karagümrük ile ligin 21. Takımı olabilmek için yarışıp, kaybetmişlerdi. Hatta bir ara 22. Takım olarak lige alınmaları bile düşünüldü ama Adana Demirspor bu kez hiç bir sürprize mahal vermeyecek şekilde şampiyon olarak 2021-22 sezonunda yerini ayırttı. Her nasıl olursa olsun Adana Demirspor ile birlikte Süper Lig'in daha keyifli olacağı aşikar. Hele bir de seyirci yasağının şimdilik yarı yarıya da olsa kaldırıldığını ve taraftarın stattlara döneceğini düşününce tadından yenmeyecek maçlar bekliyor futbolseverleri. Deplasmana gidenler için de Adana'dan güzel bir deplasman zor bulunur. Kebabından yiyip, şalgamından içmelik bol acılı bir deplasman.
Yorumlar
Yorum Gönder